Uyandığında güneş yoksa pencerende..asma hemen suratını, içine bir bak belki oradadır..dünden kalan bir kaç parça gün ışığı perdelerinin arasına saklanmışsa eğer bul onu..kahvaltına eşlik etsin..
Güzel bir melodi kulaklarında, hazırlanmışsın bir güzel, planlar yapılmış..ama o da ne anahtarını bulamadın, kredi kartını restoranda unutmuşsun ya da arkadaşın seni ekti…Ya ne yapmak lazım.. kızmak kendine; ki en kolayı..alışmışsın kendini herkesten önce cezalandırmaya, kız bakalım kızabildiğin kadar sonra da evde otur ne güzel bir gün olacaktı diye hayıflanarak..
Güzel bir melodi kulaklarında, hazırlanmışsın bir güzel, planlar yapılmış..ama o da ne anahtarını bulamadın, kredi kartını restoranda unutmuşsun ya da arkadaşın seni ekti…Ya ne yapmak lazım.. kızmak kendine; ki en kolayı..alışmışsın kendini herkesten önce cezalandırmaya, kız bakalım kızabildiğin kadar sonra da evde otur ne güzel bir gün olacaktı diye hayıflanarak..
Ya da yeni bir plan yapmalı.. Kuzguncuğa gitmeli soğuğa inat! Rengarenk binalar, daracık sokaklar, tekrar keşfetmeli ilk kez görüyormuşsun, ilk kez yürüyormuşsun gibi.. Çocukluğunda izlediğin eski bir Türk filmi ve sende esas kızsın daracık sokaklarda pliseli eteğiyle yürüyen... Ev yapımı pasta tadında şirin bir kafe'ye atmalı sonra kendini. Güzel bir kahve söyelmeli, kahvesi bol olanından.. Brownisiz olmaz.. Scrable ne zamandır oyanamamıştım! en çok bilen insan olmak tekrar ve kendine kızmamak.. Geçmişin muhasebesini yapmak yerine ve yaptığın bütün aptallıkları sayıp dökmek yerine sadece scrable oynamak huzur içinde.
Sonra bir başka dostla bira içerek günü kutlamak... Belki istediğin gibi olmadı sanıyorsun sırf planladığın bu değildi diye, ama bugün de başka bir şey keşfettin..biirrr hala scrable da en iyi sensin. İkiiii hala yazı yazabiliyorsun yıllar geçsede aradan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder