12 Mart 2013 Salı

Kendi Balonuna İğne'yi Batıran Çocuk

Uzun zamandır hayal kurmamıştım.. Büyüdük ya herşey bir şekilde ulaşılabilir oluyor ya da eski cazibesini yitiriyor. Hatırlıyorum da 14 yaşında ilk defa tek başıma otobüse binip başka bir şehire gitmek bile ne büyük bir macera, ne büyük bir hevesti... Sırtımda çantam otogardayken kendimi Evereste çıkmış ilk Türk falan gibi hissediyordum. Muhtemelen ilk ayakkabı bağcığımı kendim bağladığımda da böyle hissetmişimdir ama o kadar eskiyi hatırlamıyorum.

Küçükken Barış Manço'yu ne kıskanırdım.. Her televizyonu açtığımda adam başka bir ülke'de. Ben küçükken yurt dışına çıkmak bu kadar kolay da değildi. Daha sonra devriye diye bir program vardı. Oradaki kızları kıskanmaya başladım. Bir bölümde tandem yamac paraşütü yapmışlardı, Tv'de bir yayagara kopardılar, ay ne heycan ne heycan.. Bende o zamanlar yamaç paraşütü yapıyorum, ben yapsam o programı kendim uçardım, alt tarafı tandem yapıyorsunuz ne bu yaygara falan diye kendi kendime çemkirmiştim. Sırf kıskançlıktan. Şimdide Gülhan'ın galaksi rehberi diye bir şey çıkmış, zaten tv izlemiyorum ama programı izlememem beğenmeme engel değil, bence gittiği ülkeleri merak edip çalışmıyor bile. Peşinen söyleyeyim gezi programı yapan herkese baştan uyuzum. Bir tek Mirgun Cabas'la, Sarper Sesli'nin olduğu programa torpil geçeceğim, Sarper Sesli'ye saygımdan.

Geçen gün nereden estiyse bir hayal kurasım geldi, öyle evdi, arabaydı, terfiydi beni heycanlandırmıyor. Gezmek tozmak desen artık hayalden plana dönüştüler, çoluk çocuk desen doğru gen kombinasyonunu henüz oluşturamadım. Bende bir gezi programı yapsam dedim, Pınar'ın galaksi rehberi.. Bence çok kötü... Galaksi rehberi ne, dünyalara sığmam taşarım tadında bir isim. Zaten kendi ismini, program adı olarak kullanan insanlarin egosantrik olduğunu düşünüyorum. Bakınız Seda sayan'la sabah vıdı vıdısı, Arda'nın mutfağı, Pepe'nin balonları, Acun medya. Medya kelimesini sözlükten çıkartıp adını Acun koyalım der gibi. Bu arada farkettimki kendi adını kullananlar daha başarılı, mesela ben Pepe'yi çok başarılı buluyorum. Öyleyse egosantrikler bu hayatta daha başarılı.

Hazır gezi programı yapanlara gıcığım, ben daha iyisini yaparım dedim başladım düşünmeye, şöyle A+ müşteri kitlesine hitap etsin. Benim icin A+ müşteri kitlesi okuduğu kitap, izlediği film, düşünce sitemiyle tanımlanıyor. Herkesin A+'ı kendine. Sonra , gittiğim yeri tripadvisor'dan seçip, skyscanner'dan bilet alıp, arada couchsurfing'le konaklayıp, 4square'den yorumları okuyup ne yiyeceğimi seçtiğim falan bir program olsun. Tabiki bu firmaların hepsi sponsor olsun. Reklam alınmasın, ürün yerleştirme olsun, ürünler taze balık, coconut, her türlü tatlı, her türlü adrenalin içeren aktivite olabilir. Hatta yaptığım rota'yı bir sonraki hafta şanslı 10 kişiye tuzlu bir para karşılığı ve 1 adet talihliye bedava'dan gezdireyim.

Eveeeet... Bir hayalin daha sonuna geldik, katılan, sonuna kadar okuyup kendi tv programını planlamaya başlayanlara teşekkürler :) Gerçekçi olursak o tv'lerde para vermiyorlardır, üçkuruşa çalıştırıyorlardır diyerek kendi balonuna iğne'yi batıran çocuk olayım. Yoo dostum yooo... Mantıklı bir boğa insanı olarak güzelim işimi gücümü bırakıp maceralara girmem, kazanırım paramı giderim gezerim. Emekliliğim gelince Pınar Bali'den bildiriyor isimli bir program düşünüyorum o ayrı... Madem kendin yapmaya da cesaret edemeyeceksin ne diye yapanlara çemkiriyprsun derseniz, kendisi yapmayıp, yapanı da beğenmemek atalarımızdan kalan bir gelenekdir.