4 Şubat 2013 Pazartesi

Uyanıkmışcasına...

Bazı günler uyanamıyor insan.. Görünüşte uyanmış, hazırlanmış, işe gelmiş hatta çalışıyor bile olabilirim ama içimde uyuyan bir bölüm var. Maillerime bakıyorum hatta cevap bile yazıyorum ama gözlerimde bir perde var. Sisli sisli, puslu puslu bakıyorum, gözlerim açık ama içim uyuyor. Hatta içim sıcak ülkelerde, dar sokaklarda gezintiye çıkmış suretim burada kalmış.

Sanırım beni nergis kokusu çarptı.. Bizim plaza önünde simitçinin yanında çiçekçi duruyor. Sabah simit alırken burnuma bir nergis kokusu geldi. O zamandan beri içim çiçekli kırlarda dolaşıyor ben geldim çalışıyorum. Acaba nergis mevsimimi? Google'a yazsam hemen öğreniveririm. Sonra buraya "tamda nergis mevsimi" gibi bilgiç bilgiç cümleler yazarım ama bosverrrrrr. Bi boşveresim geldi. Bir şeyi'de bilmeyeyim. Şimdi birşey yazdım ya.. Acaba birleşikmi yazılıyordu ayrı mı? Kesin google biliyordur, türkçemde iyiydi ama.. Şu iç sesime bi bağırıcam susacak salak şey. Bıdı bıdı içten içe konuşup duruyor, hepte eleştirir. Bi kerede teşekkür et... Türkçe'yi katlediyorsun ama en azından ifade tarzın iyi de, aferim de.. Yok hep eksik bulacak. Bi denmez bir denir,  yapıcam yazılmaz yapacağım yazılır, "dahi" anlamında ki de ayrı yazılır.. Biliyorum ama bazen "dahi" anlamı var mı yok mu karar veremiyorum. Neyse Bugun seni cekemicem.. Bugun git yarın gel...

Biraz daha kendimi gaza getirirsem alıcam çantamı çıkıcam. Ne keskin nergis kokusuymuş... Çiğdem yaylası diye biryere trekking'e gitmiştim. Sisli bir hava vardı, mor çiçekler vardı, güneş vardı... Ne güzeldi... Güneş ve hafif bir esinti en sevdiğim kombinasyon. Ayder'e çıkasım, dere tepe düz gidesim var. Masal kahramanı olsaydım kesin elinde baston kaf dağını aşmaya çalışan çarıklı olurdum. Zaten külkedisi olsan ne olacak? Adam yüzünü bile hatırlamıyor, ayağın şişse bitti aşk.

cigdem yaylasi



Hiç yorum yok: