9 Şubat 2013 Cumartesi

Uçak nasıl kaçırılır?

Herkesin bir uzmanlık alanı vardır, benim olayımda basit işleri Arap saçına döndürmek. Mesela bugün basit bir hedefim vardı kalkıp, valizimi alıp, taksiye binip havalimanına gelmek. Ama benim gibi bir profesyonel için bu iş çok basit. Napıyoruz olayı hemen renklendiriyoruz. Mesela uçağı kaçırsak ne kadar da hareketli bir sabah geçiririz değil mi? Ne o, havalimanına gel, hemen bin git çok banal. Banal lafını da yıllardır duymamıştım, yeni nesillere aktarılmasına vesile oldum. Karma bak iyi bişi yaptım sanki ;)

Şu sevgililer günü arifesinde gündem "50 ways to kiss your lover" olmalıyken ben yazmayı planladığım"50 ways to miss an Airplane" adlı kitabın 2.bölümünü yaşıyorum. Ama çok yaratıcıyım, mesela alarmı kurup, 2 kere kontrol edip sabah çalmamasını sağlayabiliyorum. Nasılmı? Önce telefonun alarmında sadece haftaiçleri şıkkını işaretlersiniz işe gitmek için, evet çok mantıklı. Sonra haftasonuna bir uçak bileti alırsınız, sonra uçak için alarmı kurarsınız. Buradaki anahtar alarmı iş alarmınızı değiştirmek suretiyle yani hafta içine ayarlamış olmanız ama biletinizin haftasonu olması. Ve bingo! Uçağı kaçırdınız.

Ama öyle uçak saatinden sonra uyanayım kesin kaçırmış olayım paşa paşa yeni bilet alırım demeyeceksiniz. Biyolojik saatiniz sizi tam yetişmek ve kaçırmak arasında bir saatte uyandıracak ki bir ter atın. Önce apartopar taksi durağı aranır ve tabiki taksi olmaz. Bu evrenin kasma kabullen bugün herşey ters gidecek deme şeklidir ama bir kere ter atacaksın ya hala bir umut, bir belki... Binbir telaş bir şekilde uçağın kalkmasına 20 dakika kala kontuara yetiştiniz, yapsa yapsa business yapar diyip business kontuarındaki görevliye sokağa bırakılmış kedi misali miyav miyav alın beni serenadı. Tabiki olmaz dedi kadın, keşke bir erkek olsaydı gerçekten erkekler daha insaflı. Bir VİP olamadım ki... Üstüne üstlük şirketin aldığı bilet en ucuz promosyon bileti çıktı. Gidişi kaçırımca dönüşte iptal oluyormuş. Kendime bilet alsam yakalayamayacagım promosyonu, şirket alınca yakalıyorum! Zaten benim bilet diğerlerinin yarı fiyatına olunca şüphelenmeliydim. İnsan artan parayla bi seyahat sigortası yapar en azından. Hatta senelik toplu yapar, o kadar bilet alıyoruz acentadan ama nafile. Zorda kalırsam güvenebileceğim tek silah cazgırlık. Allah'tan az buçuk tiyatro geçmişim var dönüş biletim yanarsa artık bir Parodi, bir trajedi yapıcaz ortaya bişiler. Param yok beni sınır dışı edin diye polislere arıza bile çıkarabilirim. Umarım bu hikaye bir Fransız hapishanesinde son bulmaz.

Gidişi kullanmadığım için dönüş biletimin iptal olduğunu farketmeme ihtimalleri varmış  ama bilet sistemden de düşebilirmiş. Bende anlamadım, çatşamba kopacak dananın kuyruğu. 500lira verip yeni gidiş aldım ama dönebilirmiyim bilmiyorum.

Sabah sabah 500lira Harcayınca insana bi rahatlık geliyor, lounge'da bi bardak soğuk suyum, kahvem... Ohhhh misss.... Şirkete söyleyeceğim ama promosyon bilet alan firmanın kaçan uçağa bir güzellik yapmasını beklemek saçma ama olsun, boşuna dememişler umut fakirin ekmeğidir. Belki de söylemem... Neyse dönebileyim de... Keşke THY'nin CEO'sunun dahilisini bilsem, Fransa'dan arar yurda dönmemiyorum diye ağlardım. Bir kere Turkcell'in CEO'suna mail atmıştım hemen halletmişti işimi. Ne varsa CEO lardan var, gudubet kontuar memurelerinin eline kalınca böyle oluyor.

Son haftalarda zaten üstümde bir terslik, herşey iyi giderken U dönüşü yaptım herşey birdenbire kötü gitmeye başladı. Elimdeki en bilimsel açıklama "bana nazar değdi", geçenlerde karşılaştığım mavi gözlü bu sana gelsin. Çok mutlu gözüküyorsun, neden mutlusun, baya mutlusun diye diye nazar değdirdin, nazarın etki alanı kaç km acaba? Gidicem, dönücem geçecek hepsi :)

Anafikir: 50liraya annane çalar saati vardı almamıştım. Dönünce alacağım 500+ 50 liraya. Haftaiçi haftasonu yok, kuruyorsun çalıyor

Hiç yorum yok: