14 Şubat 2011 Pazartesi

Bir Köprünün Anatomisi...

Bir sevgililer gününde çıktım yola avrupadan asya yakasına ulaşabilmek için. Yol uzun da sayılmazdı, ince de.. İki kapılı bir handa olduğumsa kesin. Tam ortaya yakın bir yerinde duruyor olmalıyım ki hayatın ne başını hatırlıyorum, ne sonunu görüyorum. En zor kısmı bu ortaları galiba. Girdiğin yola bir türlü güvenemiyorsun, hep diğer kapıda kalıyor gözün. Sanki ne yaptıysan yanlıştı.. Evlendiysen çok erkendi, bekarsan git dememeliydin ona belki, üstüne üstlük yanlış işi seçtin sanki. Hem "çocuğa ne gerek vardı"ya da "doğursaydın okula başlardı şimdi"... Belkiler çok ama sonuç hep yanlış sence. Hayatın ortasındasın ama burası kör nokta dememişti kimse bana...

Hani sen kesin farklıydın, özeldin, başarılıydın ya. Testlerde hep bir sürü doğrun olurdu, az yanlış yapardın, bilmiyorsan boş bırakırdın. Gene farklısın, herkesin parmak izi tekmiş ne de olsa.. Hani o gözünde büyüttüğün uluslararası pek önemli firma vardı ya. Al girdin işte, n'oldu.. Meğer al birini vur ötekineymiş, peki bunu öğrenmek kaç senemizi aldı? yazık galiba bize...

Hatırlıyorum her şeyin nasıl başladığını, ben rehberken, daha ofis yüzü görmemişken, ofisde çalışan arkadaşlarımı dünyayı kurtarıyorlar sanıyordum. Öyle ya, koskoca 8 saat bir yerde durmaları gerektiğine göre kesin çoook möhimmm işler yapıyorlardı. Kediyi merak öldürürmüş. Beni de dört duvar ofisime sokan ilk şey bu merakım, diğeri erkek arkadaşım. Neyse bende ona saçma tercihler yaptırıp hayatını karartmış olabilirim. Arkasından atıp tutmayayım..Ama sonucu eklemeden gecemeyecegim, ben sicacik sehrimi birakip istanbulun sisli havasinda nefes almaya calisirken, bir istanbullu olan o izmir gunesi altinda sirtini kasiyor. Hayatin ironilerine gulumsemeyi seviyorum ve deniz kenari sehirlerde dogmus sansli insanlar'a seslenmek istiyorum... yapisin o koltuklara, kaptirmayin yerinizi istanbullulara.

Bu satırları yazarken bilmem kaçıncı kez boğaz köprüsünden geçemiyorum. Alternatif sevgililer günü kutlaması, köprüde mahzur kalmak ne romantik! Ya da köprü üstü aşıklarının cinnet versiyonu. Bu arada kalpli kurabiyelerin de kepeklileri çıkmalı, sloganını da yazdım: " sevgilisini fit sevenlere: FIT into my HEART". Ne alaka demeyin trafik dedim, yol uzun dedim, haliyle açım.. Aklımın bir kısmı sabah ki kalpli kurabiye'de kalmış demek ki.. Düşüncelerin oluğu yok ki koyasın da tek yere aksın...

Köprüye bakıp şiir yazanı duymuşsunuzdur ama ben taaa içinden bildiriyorum ve son olarak diyorum ki bu köprü trafiği insanı ya katil yapar ya sıkıntıdan yazar :)


sevgililer gününde ne dinlenir.. Katherine Kiss Me.. Franz Ferdinand










Katherine kiss me (oléri remix)
Yükleyen Colorado-spleen. - Diğer müzik videolarına göz atın.

Hiç yorum yok: