22 Ekim 2012 Pazartesi

bazen karınca bazen fil

Şımarık bir kız çocuğu olmak istiyorum.. Herkes hayatında yapamadığı şeyleri büyüyünce yapmak ister ya.. Benim de icimde ukte kalan sey şımarık bir kız çocuğu olabilmek. "Amanda büyüyüpde küçülmüş, pek akıllı tu tu tu maşşallah "  diyen teyzelere yaranmaya çalışarak geldim bugüne..

Mesela aldığım şeker mor yerine pembe ve ben sırf bunun için ağlamak istiyorum. Ama ne mümkün.. Babam hemen başlardı sorgulamaya şimdi neden ağlıyorsun diyerek. Ve ben bunun ne kadar mantıksız olduğunu anlayana kadar konuşurduk. Gerçekten haklı bir nedenin yoksa, hasta değilsen, aç değilsen, düşmediysen, şaşmadıysan, annen baban yanındaysa, seni seviyorsa ağlamak icin bir nedenin olmamalıydı. Evet doğru ama eksik.

Şu an öğrendiğim şey duyguların mantıkla ilgisi olmadığı. O şekerin mor olmamasına üzülebilirsin çünkü mor olmasını hayal etmişsin, senin için bir anlamı var.. O anlamı belki anlatamıyorsun ama var.Asıl ağladığın şey hayal kırıklıgı. Annen, baban ve etrafdaki teyzeler senin için ne ifade ettigini bilmiyorlar. Onlar bir şekeri hayal etmek ne demek anlayamayacak kadar büyümüşlerse senin suçun ne? Etrafdaki cık cık cık seslerine inat avazın çıktığı kadar ağlamalıymışsın...

Karıncayı bile incitmeyen insan olmak ne büyük bir çaba ister, senden bunu nasıl bekleyebilirler? Evrendeki her nesne bir yer kaplıyorsa seninde varlığın bir yer kaplayacak elbet. Sen olmasan başkalarına daha çok yer kalırdı sanıyorsun..Az yana çekilsen bir kişiye daha yer açılacağını. Herkese yetecek kadar yer varsa kenara çekilmek niye?

Kendi adıma sadece mantıkla alınmış kararlarımın sonuna geldim.. Zaten aferimci teyzelerin hepsi emekli olup köşelerine çekildi.. Kendi hislerine benden çok daha duyarlı olan o şımarık çocuğu bulup bir barışasım var.. Nereye kadar kendini görmezden gelerek en doğru'yu yapmaya çalışabilirsin ki? O karınca'nın incinmesi gerekiyorsa da incinecek. Sonuçda hepimiz bazen karınca bazen fil'iz..

Ayrıca şirket'te hazırlanan o sözde bayramlık mutfak kahvaltısına'da gelmiyorum. Kaçıp emek'de efil efil yapacağım kahvaltımı.. Ne derseniz diyin...