22 Haziran 2011 Çarşamba

hayatım paket paket...

Hayatımın bir bölümü daha kapanıyor ve ben taşınıyorum..İlk aşama kolileri toplamak. Kaç koli bir ben ederim ki? Aslında bir sırt çantasının bir ben ettiğim zamanlara kıyasla bayağı bir kök salmışım. Bir yandan yürüyüp bir yandan taşınma matematiği yaparken Mp3umde yer alan zilyon tane şarkının içinden çala çala ilhan irem "işte hayat" çalıyor.. Tıpkı olabilecek bütün olasılıklar içinde bu bölümün benim taşınmamla son bulması gibi. Halbuki neler neler olabilirdi. Şu an oturduğum  kum parçasında bir lamba bulsam ve  bir dilek hakkım olsa; Şu paralel evrenleri bir göreyim hocam derdim.. Bazı insanların hayat çizgileri düzdür, nettir. Genelde önlerinde en fazla bir iki seçenekleri olur, öyle kafaları fazla karışmadan mutlu mesut yaşarlar. Bir de benim gibi her düzlüğe çıktığında bir çomak sokan, her anı seçimlerle geçen, birini yapsa diğerinde aklı kalan insanlar var. Sonra o kadar çok olasılık icinden neden bu seçimi yaşadığımı merak ediyorum bazen, o yüzden şu paralel evrenlerimi bir görsem belki anlardım seçimlerimim bir kerameti varmı yokmu... Toplanmak benim için günler süren bir seremoni, yıllar içinde biriktirdiğim her eşyayı, her kağıt parçasını, her notu tekrar elden geçirip okuyarak geçirdiğim saatler demek. Eşyalar elden geçerken beraber geçen yılların muhasebesi de yapılıyor bir yandan. Benimle kalması gerekenler, gitmesi gerekenler ve acilen çöpe atılması gerekenler. Acilen çöpe gitmesi gereken ne kadar çok şeyi kendinde tuttuğunu fark ediyor insan.
Caddebostan sahilinde kumlarımla,akşam güneşimle,her yürüyüşde kahve içtiğim taburemle,yanından korkumu belli etmemek icin gözlerine bakarak geçtiğim köpekcikle vedalaşıyorum.. Vedalaşıyorum da noluyor, köpekcigin umru değil.. Olsun ben elmayı seviyorum diye elmada beni sevmek zorunda değil ne de olsa.. Hem İşte hayat yine akıp gidiyor...

1 Haziran 2011 Çarşamba

Mesele treni kaçırmak değil kaçtı derken yakalayabilmektir yeğennn...

Geç kalmış olmak hayata... Pek çok insan hisseder bu duyduyu.. Yapmak istediğin o kadar çok şey vardır ki.. Hep bir şeylere geç kalırsın.. Ama bugünkü hikayemiz zamanı tersine çeviren insanlar hakkında.. Yaşına başına bakmadan zamana, koşullara aldırmadan delice bir fikrin peşine takılıp alkışı toplayanlara geliyor..

Çünkü bir grup çalışan insan olarak bütün koşulları zorlayarak bir oyun çıkardık ve alkışlar hala kulağımda.. Aslında öylesine başlamıştık çalışmalara.. İş çıkışı gülelim eğlenelim derken bi baktık hocamız hadi oyun çıkaralım dedi. Evet dedik ama ben şahsen pek inanmadım. Söyle bir baktım ekibe; yok biri hasta, diğerinin çocuğu bekler, öbürü tanzanyada içimden üç güne dağılır bu ekip dedim. Neyse ki hocamız bizden daha inançlıymış. O zaman gördüm ki bir kişinin bile inanması bazen bir şeyleri değiştirebiliyormuş! Kendimi düşünüyorum, bazen hemen nasıl pes ettiğimi, havluyu atıverip köşeme koşmak için nasıl da bir işaret beklediğimi... Bizim hocanın azmini bir kere daha takdir ediyorum.. Bir şeye inanmak ve inandırmak.. Karşındaki insanların içindeki en iyi şeyleri ortaya çıkarabilmek..
Birde o kadar özlemişim ki amatör ruhla yaptığım şeyleri.. İmece usulü herkesin bir şeyin ucundan tutmasını, bir gıdım faydalı olabilmek için çaba harcamasını. Üniversite yılları işte bundan güzeldi galiba.. birisinin sınavımı var hadi hep beraber otur, birisine maket mi yapılacak hadi topluca sabahla, menemeni bile10kişi yapardık nerdeyse. Hani biri tutmuş diğeri yakalamış öbürü pişirmiş... Bizim oyun da aynen öyle oldu. Hele ki perde açıldı.. Demişlerdi bize karakterler içinizden fırlar diye gerçekten de fırladı ve bütün salona yayıldı. Oyunumuz bitti ama tebrikler bitmiyor tabi bizim yüzümüzde ki gülümseme de.. Sadece oyun için değil bu duyguları bana tekrar hissettirdikleri için, buna dokunan herkese teşekkür ederim.. işte hayatın süprizleri! bazen en güzel anların acı bir haberler biter, bazen tam insanlardan ümidini kesmişken bir dost kapını çalar, bazen bu tren kaçtı derken bir anda kendini sahnede bulursun bazen de kim bilir..

Broşürden arkadaşımın yazısı: "Ömrün baharı geçti bu tren artık kaçtı diye düşünüyordum amma şükür ki sizlerle yakaladımç Makiniste ve bizi uğurlamaya gelen herkese çok teşekkürler. Umarın son istasyon olmaz"