18 Mayıs 2011 Çarşamba

Bir ara ne ara?!

Aslında hayat cok basit olsun diye tasarlanmıs. Topu topu 3-5 tane temel ihtiyacimiz var ama bu  sekilde cok sıkıcı olacagı dusunulmus olmalı ki karısık bir sinir sistemi ve duygu agıyla dengelenmis heyecan katsın diye. Mesela acıktın, aslında yapman gerek sey tabiki kalkıp yemek yemek, ama yok o kadar basit olmamalı. Once bir saat düsüneceksin ne yesem, sonra kimle yesem, acaba hemen mi yesem daha cok acıkmayı mı beklesem... Peki midene sorsan farkı farkettimi?

Zaten basit seyleri yeterince karmaşık hale getiren bir fiber kablo agına sahipiz ama bu da yetmemiş sıkıcı hayatlarımızı renklendirmeye.. Birde ertelemeyi huy edinmişiz, kararsızlığımıza kararsızlık katalım diye, ne de olsa kaos olmadan düzen de olamaz. Bir sey mi yapmamız gerekiyor.. Aceleye ne gerek var, bir ara sagolsun. Kendimize güvenimiz tam nasılsa bir ara yaparız, birinimi arıyacağız nasılsa bir ara ararız.. Peki şimdinin nesini begenmediniz ki? Olsun.. Ha şimdi ha bir ara..

Gerçi bazen acelenin batı toplumu hastalıgı oldugunu düşünmüyor degilim...Cok sabırsızız ve beklemeye tahammulumuz yok peki ama nereye yetişiyorsun ki.. Yemegi yemişsin mesela, herşey süper hesap iki dakika gec gelse, garson seni es gecse sinirler hemen tepeye zıplıyor. 2. kadeh sarabı 5 dakika gec icsen olecekmisin, bozma sinirini, tadini cıkar... Bir yere mi gidilecek, herkes saat 8:00 de kapıda olma yarısında.. Bosver 8 olmazsa 9 olsun, ne var...Endoncada "Santai" diye bir terim var, "rahatla" demek. Hesap istedin gelmedi mi hala, garsonun cevabi "santai".. Batılı egon once bir sinir yapıyor ama neyse ki akdeniz kanı da var, cabuk uyum saglıyorum yaymacı durumlara.. Bosver tadını cıkar az rahatla..

"Bir ara" yla baslayan cumlelerime bir baktım gecenlerde.. Onlarda bir "santai" huzuru bulabilirmiyim diye.. Ama rahatla tadını cıkar durumu yok da karar verememe, ne yapacagını bilememe, yani bir sıkıntı tınısı var sanki bir aralarda.. Aslında bir arayi bazende kibarlıktan kullanıyorum, hani bir seyi istesemde karsımdaki insanı zora sokmamak, hani isini gucunu bırak benim istedigimi yap dememek icin.. Kendi zamanında yapsın istedigi seyleri diye..Sanırım o yuzden bir ara dedigim seyler sarpa sarıyor, seni sınırlayıp kısıtlamaya baslıyor. Otobanda gittigini sanırken yol patikaya donusuyor. Sanırım "bir ara"ları "ilk fırsatta" ya cevirmek lazım ki otobana donesin, ilk fırsatta güzel kelime sevdim ben şahsen... peki sizin "bir ara"larınızı "ne" ara? kırmızı kar yağınca mı, ilk fırsatta mı ?